Bireysel Ve Toplum Sağlığı İçin Ruh Sağlığı Yasası! – SAĞLIK
Son dönemde gündemde olan ruh sağlığı hukuku konusunda İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi’nden uzman Dr. Klinik psikolog Müge Leblebicioğlu ile konuştuk. Ruh Sağlığı Kanununun ne olduğu, bizi hangi durumlardan koruyacağı, devlet desteğinin önemi gibi birçok konuya değindik. Dünya Sağlık Örgütü ruh sağlığını, kişinin kendi potansiyelinin farkına varması durumu olarak tanımlıyor. Stres etkenleriyle baş edebilir, toplumda üretken ve verimlidir ve iç denge durumunu korur. Sosyal ruh sağlığı, bir toplumdaki bireylerin genel ruh sağlığı durumunu ifade eder. Toplumun ruh sağlığı bireysel ve toplumsal faktörlerin birleşiminden oluşur. Biyolojik, genetik ve çevresel vb. Faktörler bireysel faktörleri, sosyal, ekonomik ve politik normları vb. içerir. faktörler sosyal faktörler arasındadır. Bireyin sağlığı toplumdan, toplumun sağlığı ise bireylerden etkilenir. “Gelişmiş ülkelerde ruh sağlığı yasaları var.” Araştırmalar, gelişmekte olan ülkelerin fiziksel sağlığa, gelişmiş ülkelerin ise ruh sağlığına daha fazla önem verdiğini gösteriyor. Ancak tam bir psikofiziksel iyilik hali olmadan sağlıktan bahsetmek mümkün değildir. Bu nedenle biri diğerinden daha az önemli değildir. Günümüz koşullarında özellikle değişen yaşam koşullarına bağlı olarak stres düzeyinde ciddi bir artış meydana gelmektedir. Artan stres ve zor yaşam koşulları toplumların ruh sağlığını olumsuz etkilerken aynı zamanda ruhsal bozuklukların görülme sıklığının da artmasına neden olabiliyor. Bu nedenle günümüzde toplumsal ve bireysel ruh sağlığının korunması daha da önem kazanmıştır. ”Bireysel ve toplumsal refahın sağlanması ve ruhsal hastalıkların önlenmesi için yapılabilecek en önemli müdahalenin Ruh Sağlığı Kanunu’nun yürürlüğe girmesi olduğunu düşünüyorum.”Toplumsal ruh sağlığının korunması ve geliştirilmesine yönelik alınabilecek önlemler, toplumsal refahın artırılmasına yönelik önemli bir yatırımı temsil etmektedir. Bu önlemler bireylerin daha iyi bir yaşam sürmesine ve toplumların daha sağlıklı gelişmesine katkıda bulunmaktadır. Toplumsal ruh sağlığının korunması ve geliştirilmesine yönelik koruyucu ve girişimsel tedbirlerin alınması gerekmektedir. Sağlık hizmetlerine erişimin kolaylaştırılması, ruhsal bozuklukların erken tanı ve tedavisinin sağlanması, ruh sağlığı eğitiminin kalitesinin artırılması, damgalanma ve ayrımcılığın önlenmesi, ruh sağlığı hizmetlerinin erişilebilir ve kapsayıcı hale getirilmesi önleyici ve müdahaleci tedbirlere örnek olarak verilebilir. “Maalesef akıl sağlığı söz konusu olduğunda damgalar havada uçuşuyor.” Ruh sağlığı yasaları tedaviye erişimin kolaylaştırılmasında ve desteğin normalleştirilmesinde önemli bir rol oynamaktadır. Çocuklar damgalanma korkusuyla psikolojik destek aramaktan kaçınabilmektedir. Ruh sağlığı hizmetlerinin alımının normalleştirilmesi, insanların tedaviye yaklaşımını, tedaviye başlama ve devam etme şeklini olumlu yönde etkileyecektir. “Akıl sağlığı yasa tasarısının kabul edilmesi insanların terapiye katılımını destekliyor.”Ancak insanlar sorunlarının tek bir ziyaretle çözülebileceği beklentisiyle sıklıkla psikoterapiye veya psikiyatrik testlere yöneliyor. Ne yazık ki hem kişinin beklentileri hem de maddi durumu tedaviye devam etme konusunda engel oluşturabilmektedir. Ancak terapi bir süreçtir. Süreci başlatmayan veya başlatsa bile yarım kalan kişilerin sorunları, gelecekte hem bireysel hem de toplumsal olarak olumsuz bir risk teşkil edebilir. Kanunlar, ister gönüllü ister ücretsiz olsun, sürecin devamını ve tamamlanmasını destekleyen önemli bir faktördür. Aksi takdirde madde kullanımının, suçun ve şiddetin giderek arttığı bir toplumla karşı karşıya kalmak kaçınılmaz olacaktır. Doğal olarak bu durum kişilerin güvensizlik, kaygı, mutsuzluk ve şüphe gibi olumsuz duyguları yoğun bir şekilde yaşamasına yol açarak hem fiziksel hem de psikolojik rahatsızlıkları tetikleyen bir kısır döngü yaratabilmektedir. ”Yasa, hem ruh sağlığı alanında hizmet veren meslektaşlarımın mesleki süreçlerinin hem de hizmet alanların ruh sağlığının korunması açısından çok önemli.”Alanında gerekli eğitim ve uzmanlığı almış, mesleğini etik değer ve ilkeler doğrultusunda icra eden ve onlardan gerekli ruh sağlığı hizmetini alanların korunması için de yasanın gerekliliği vardır. Diş hekimi olmayan birine kanal tedavisi yapar mısınız? Büyük çoğunluk bu soruya hayır cevabını verecektir. Ancak konu ruh sağlığı olunca durum farklı olabiliyor. Alanında uzman olmayan kişiler de yasal boşluklardan yararlanarak belirli unvanlarla hizmet etme talebinde bulunabilmektedir. Toplumun ruh sağlığı konusundaki bilgi eksikliğinden yararlanan bu kişiler, sosyal medya ve geleneksel medyadaki güçlerini kullanarak birçok insanı hizmet adı altında aldatabilmektedir. Ne yazık ki bu durum hem mesleği hem de ruh sağlığı hizmeti alan kişileri olumsuz etkileyebilmekte, dolayısıyla sosyal iyilik hali bireylerin ruh sağlığından bağımsız düşünülememektedir. Bu nedenle ruh sağlığına ilişkin farkındalığı artıran hem koruyucu hem de tedavi edici bir ruh sağlığı yasasına sahip olmak bireysel olduğu kadar toplumsal bir ihtiyaçtır.
Kaynak: (guzelhaber.net) Güzel Haber Masası
—–Sponsorlu Bağlantılar—–
—–Sponsorlu Bağlantılar—–
—–Sponsorlu Bağlantılar—–